2 Temmuz 2008 Çarşamba

Mutluluğun Anahtarı: GÜLÜMSE!


Birşeyler yazmalıyım diye hep girişirim bu işe. Sonunda da iyi ki başlamışım derim kendi kendime. Bu kez öyle olacak mı bilmiyorum. Kafamı kurcalayan çok şey var ama ayırt edemiyorum. Benim içimi sıkan sebep ne? Böyle bir sebep var mı? Yoksa kendi kendimi mi mutsuz ediyorum. Eğer böyle bir sebep varsa ne? ya da neler? Hangisinden başlamalı işe? Yoksa bu yoğunluktan faydalanıp edebiyat mı yapsam, ne dersin gönül??? Hadi söyle bu kez canın ne istiyorsa o olsun!


ANI YAŞA!

Birileri bir yerde eğleniyor, kimileri uyuyor, kimileri de her ne yapıyorsa... Sen ne yapıyorsun gönül? Ne için didiniyorsun? Hep yarınlar için mi bu yaptıkların? Hep yarınlar için mi kaygıların? Hep yarınlar için mi varsın? Peki ya yarın hiç yoksa??? Sen bir hiç misin? Eğer hiç değilsen ve yarınlar da yoksa ne için varsın? Bu çırpınış ne için? CEVAP???


Ne için varım biliyor musun hayat?

MUTLU OLMAK İÇİN!

Peki beni ne mutlu eder?

???

???

???

Cevap yok mu?

Elbette var ama nasıl anlatılır ki onca şey. O kadar fazla ki bunun cevabı.

Ama felsefesi çok kısa;

"Burda KÜÇÜK MUTLULUKLARI YAKALA

İlerki istasyonda daha büyükleri olacak!"

...............................................

"Hayat ancak onu seversen mutlu eder seni"

Hayatı sevmek nasıl olur?

Sabah gülümseyerek uyan yeni güne:)) Birlikte yüzünüzü yıkayın:))

Saçlarını dağıt istersen, istersen şarkı söyle, haykır SENİ SEVİYORUM diye.

Ya da sobele, seni gördüm şurdasın işte diyerek.

Gülümse yemek iğrenç derken bile, gözlerin gülsün daha kötüsü de olabilirdi diye.

Şeker çok tatlıysa, kedi yavrusu sevimliyse, çiçek çok güzel kokuyorsa, aşkın çok seviyorsa, daha neyi bekliyorsun?


GÜLÜMSE:))

Hiç yorum yok: